

Sonuçta; iradesinin ipotek altına alındığını, liyakat, ehliyet, yetkinlik yerine, sadakat ve biatın yeterli olduğunu ortaya koyuyor.
Resmî Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararları uyarınca Ankara Bilim Üniversitesi’ne Hukuk Fakültesi, Boğaziçi Üniversitesi’ne ise Hukuk ve İletişim Fakültesi açılmasına karar verilmiş. Ne mutlu (!) ne sevindirici haberler bunlar.
Bulamadığı rektör yardımcılarını, yeni kurulan fakültelerin dekanlarıyla sorunu aşmaya çalışmak yani üniversiteyi içerden çökertmek.
Sorun çözmek, üniversitelerin eğitim seviyesini yükseltmek, akademik ve bilimsel özerkliğin sağlanması yerine siyasetin, üniversiteden elini çekmek istemediğinin en somut örneğidir bu yeni açılan fakülteler.
Anayasa’nın askıda olduğu, uygulanmadığı, anayasa ihlallerinin tavan yaptığı, AİHM ve Anayasa Mahkemesi kararlarını uygulamak yerine, ayak direndiği, bu kararların yok sayıldığı, kuralsızlık ve keyfiyetin her türünün görüldüğü, yangının taraflı ve bağımlı hale getirildiği, kanun devleti bile olunamadığı, hak, hukuk, adalet kavramlarının kalmadığı, hukuk ile kendini bağlı saymayan bir anlayışın hakim olduğu, hukukun, anayasanın bir kişiye uydurulduğu, hukukun bir engel olarak görüldüğü dönemde hukuk fakültesi açan siyasi iktidarı bir kez daha kutluyorum(!) tebrik ediyorum.
Aslında çok samimi hareket ediyorlar, hukuka bakışlarını net bir şekilde ortaya koyuyorlar.
Elbette bir kutlamamız da TBB’nin sayın Başkanı Feyzioğlu’na. Bu gelişmeleri çok güzel, sessiz bir şekilde izlediği için…
Av. Mengücek Gazi Çıtırık